Fabrika Yangınları ve Alınabilecek Önlemler
Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç
Fabrikalar; üretim tekniğine bağlı olarak kimyasal maddelerin kullanılması, kolay yanıcı ve parlayıcı madde bulunması, enerji tüketiminin fazla olması gibi nedenlerden dolayı yangın riski büyük olan yerlerdir.
Son yıllarda Türkiye’de yılda yaklaşık ortalama 400 fabrika yangını olmaktadır. Elbette bunlar kayıtlara geçen büyük yangınlardır ve yangınların sadece üçte biri bu kayıtlara girmektedir. Bu yangınlarda her yıl en az 25 kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 60 kişi de yaralanmıştır.
Fabrika yangınlarının %25 tekstil, %20 plastik, %15 gıda, %15 metal, %10 boya, %10 petrokimya tesislerinde meydana gelmektedir. Toplam yangınların yaklaşık %40’ı yani yaklaşık 160 adedi İstanbul’da olmaktadır. Bölgesel olarak yangınların %55’i Marmara Bölgesinde, %15’i Ege Bölgesinde olmaktadır.
Yangın ve patlamaların çoğunluğu elektrik tesisatındaki sorunlar, gaz genleşmesi, malzemenin veya ekipmanın aşırı ısınması, yanıcı gaz ve sıvıların uygun şekilde depolanmaması, sıcak çalışmalarda kurallara uyulmaması ve periyodik bakımların yapılmaması gibi sebeplerle meydana gelmektedir. Fabrika yangınları daha çok elektrikten (statik elektrik, elektriksel kıvılcım, kısa devre, kötü kontak, yıldırım vb.), sıcak yüzeylerden (eritme potaları, buhar boruları, fırın ve aşırı ısınan motorlar vb.), gaz ve sıvı sızıntılarından, depolanan parlayıcı ve patlayıcı maddelerinden, riskli üretim koşullarından ve ateşli yapılan işlerden (kaynak, taşlama, kesme vb.) meydana gelmektedir. Nedenleri bilinen endüstriyel yangınların %65’i mekanik kıvılcım, %15’i elektriksel kıvılcımı, %5’i aşırı ısınma nedeniyle oluşmaktadır.
Fabrikalarda meydana gelen yangınların en büyük sebebi; eskimiş olan tesisatların yenilenmemesi, panoların eski pano olması, başlangıçta kullanılan polistiren poliüretan gibi kolay yanıcı malzemelerin günümüzdeki yangına dayanıklı malzemeler ile değiştirilmemesi, yangın önlemlerinin alınmamasıdır. Ayrıca kullanmış olan malzemelerin yıpranması makinaların eskimesi aynı kabloya her yıl yeni bir makinanın daha bağlanması yangın riskini arttırmaktadır. Tüm bunların yanında sabotaj ihtimalinin olduğu da bir gerçektir.
Türkiye’de bütün yangınların, çöp yangınları da dâhil %7’si kasıtlı olarak çıkartılmaktadır. Yapılan çalışmalara göre meydana gelen fabrika yangınlarının yaklaşık %12’si sabotaj nedeniyle olmakta, bunların bir kısmı sigortadan para almak için, bir kısmı arsayı açığa çıkarmak için, bir kısmı işletme sahibine zarar vermek için yapılan kasıtlı yangınlardır.
Türkiye’de sigortalanan fabrikaların oranı gelişmiş ülkelere göre çok azdır. Yapılan istatistiklerde yanan fabrikaların sadece %40’ı sigortalıdır yani yanan fabrikaların büyük çoğunluğunun sigortası yoktur.
Gelişmiş ülkelerde fabrikaların sigortalanması zorunludur. Ülkemizde de zorunlu olmalıdır. Gelişmiş ülkelerde fabrikalardaki alınan önlemlerin kontrolünü sigorta şirketleri yapmaktadır. Eğer risk fazlaysa aldıkları primi artırmakta, çoğu zaman yapılan yangınla ilgili yatırımlar sigorta primi azaldığı için mal sahibini daha kazançlı duruma getirmektedir.
Fabrika yangınları ve diğer yangınlar için yangının çıkış sebebi değil yangının neden genişlediği üzerinde durulmalıdır. İnsan olan yerde hata vardır ve yangın olabilir. Önemli olan yangının çıktığı yerde kalmasının sağlanmasıdır. Bunun için de otomatik söndürme sistemleri, otomatik algılama sistemleri, duman tahliye sistemlerinin olması gerekir.
Fabrikalarda Yangın Önlemleri
Yeni yapılmakta olan sistemlerle mevcut işletmelerde alınacak yangın güvenlik önlemleri farklıdır. Tamamlanmış yapılarda önlem almak oldukça zordur. Yeni yapılan işletmelerde kolay ve ucuz olarak uygulanan sistemler, tamamlanmış tesislerde çok pahalı olduğu gibi bazen mümkün bile olamamaktadır. Planlama aşamasında çevre riskleri göz önüne alınarak mimari projede gerekli değişikliklerin yapılması ve inşaat aşamasında yangından korunma sistemlerinin yapılması maliyet açısından oldukça önemli farklılık gösterir. Bir kuruluşun yangın önlemleri proje aşamasında düşünülmeli, yapım aşamasında tamamlanmalı ve işletme aşamasında kontrol ve bakımı yapılmalıdır.
Fabrika yangınlarının çoğunluğu gece meydana gelmektedir. Bunun nedeni ise geceleri kimse olmadığı için fabrikada küçük bir kıvılcımın yavaş yavaş büyümesi ve ancak belli bir noktaya geldikten sonra fark edilmesidir. Yangının erken haber alınması ve söndürülmesi için günümüz teknolojisinin kullanılması, insanların olmadığı zamanlarda oluşan yangınların haber alınması ve söndürülmesi için söndürme algılama sistemlerinin mutlaka yapılması şarttır. Yangın alınan tedbirlerle önlenir yapılan tasarımlarla söndürülür.
Endüstriyel işletmeler için olması gereken yangın güvenlik önlemlerini kalıp halinde sıralamak mümkün değildir. Her fabrika için alınacak algılama ve söndürme sistemleri farklıdır. Önlemler; işletmenin büyüklüğüne, yerleşim planına, üretim şekline, personel sayısına, vardiya sistemine, yanıcı ve parlayıcı maddelerin niteliklerine, ham madde ve mamul madde miktarlarına, kullanılan enerji türüne, bölgedeki itfaiyenin uzaklığına ve gücüne, çevrede bulunan risklere vb. çok sayıda faktöre bağlı olarak belirlenmelidir.
Fabrika Depolarında Yangın Riski
Ham madde ve mamul madde depolarında yeterli önlem alınmaması, algılama, uyarı ve söndürme sistemlerinin olmaması sık sık yangınlara neden olmakta, personel eğitiminin yetersiz olması ve iyi bir organizasyon planının yapılmamış olması nedeniyle de meydana gelen hasar büyük olmaktadır. İtfaiyenin endüstriyel yangınlar için eğitiminin ve araç-gerecinin yeterli olmaması ve olay yerine geç gelmesi nedeniyle kısa sürede kontrol altına alınamamakta, çoğu zaman işletmenin müşterilerini kaybetmesi, işçilerin işsiz kalması ve kuruluşun prestijini yitirmesi ile sonuçlanmaktadır.
Ham madde ve mamul madde depoları çok yüksek ve çok geniş olarak yapıldığından herhangi bir yangında dışarıdan müdahale ile yangının söndürülmesi çok zor olur. Gerek duman gerekse yangının hızlı yayılması sebebiyle itfaiye yangına müdahalede etmekte zorluk yaşar.
Depolarda yangından korunma amacı ile alınacak önlemlerin yanı sıra yangın meydana geldiğinde müdahalenin çabuk ve etkin olabilmesi için depoların tek bir hacim olarak değil, ayırıcı nitelikli, kendiliğinden kapanan ve yangının ilerlemesine engel teşkil edecek, en az bir saat yangına dayanıklı kapılarla ayrılan ve en az iki çıkış kapısı bulunan mahaller olması sağlanmalıdır. Genellikle depolarda kimse olmadığından yangının çabuk haber alınabilmesi için algılama sistemi yapılmalı ve dış kısmına hidrant yerleştirilmesine özen gösterilmelidir. Depoların elektriği dışarıdaki bir şalterden kumanda edilmeli ve kullanılmadığı zamanlarda şalter kapalı tutulmalıdır. Depolarda elektrik arkı oluşturacak şalter, ayırıcı, elektrik panosu gibi cihazlar bulunmamalı, gelen malların ambalaj kâğıtları, kutuları vb. maddeler biriktirilmeden hemen atılmalıdır. Depolarda temizliğe azami dikkat gösterilmelidir.
Eğitim ve Organizasyon
Türkiye’de genel olarak şehir itfaiyeleri endüstri tesislerine uzak olduğundan veya yangın geç haber verildiğinden, itfaiye olay yerine geldiğinde yangın çoktan kontrolden çıkmış olmakta ve yetersiz olan itfaiye ile endüstriyel tesisin kurtarılması mümkün olmamaktadır. Bu nedenle personel eğitimi ve organizasyonu öncelikli olarak ele alınmalıdır. İşletmedeki personele mutlaka eğitim aldırılmalı ve bu eğitim; işletmedeki mevcut yangın güvenlik önlemlerine, söndürme sistemlerine, söndürme malzemelerine, üretim teknolojisine uygun olmalıdır. Teoriden ziyade pratik eğitimlere önem verilmelidir.
Söndürme tüpü kullanımı, hortum serme, tutma ve toplama şekilleri, su temini, köpük kullanımı, bakımı, kontrolü, yangına müdahale şekli her personele öğretilmeli ve uygulatılmalı, personel arasında iş bölümü yapılmalıdır. Büyük işletmelerde başlangıçta oluşacak duman göz önüne alınarak en az iki adet teneffüs cihazı bulundurulmalı ve her vardiyadan üç kişi bunları kullanmasını bilmelidir. Bekçilerin ve özel bölümlerdeki personel ile yangını ilk görebilecek veya haber alabilecek personelin küçük yangınlara müdahale etmesinin ve ilgili birimlere duyurması tatbikatlarla öğretilmelidir.
İtfaiye olay yerine geldiğinde, özellikle de gece saatlerinde ne yapacağını ve nerede ne olduğunu bilemez. Her vardiyada en az bir kişinin itfaiye geldiğinde yol göstermesi ve fabrikadaki söndürme imkânlarını anlatması için görevlendirilmesi gerekir.
Yangın durumunda en önemli hususlardan birisi kimin ne yapacağını bilmeyerek rastgele koşturmalar ve bağırmalardır. Daha önceden belirli planlar yoksa ve kim ne yapacağını bilmiyorsa söndürme ve kurtarmada başarılı olunamaz. Mevcut sistemlerin çalışabilirliklerinin kontrolü ve işletme içindeki görevlilerin yangın anında koordinasyonunun sağlanması için özel bir “Acil Durum Yönergesi” hazırlanmalıdır. Bu yönergede; her ünitedeki sorumlular, görevliler, yapılacak işler, günlük ve aylık periyodik bakım esasları geniş olarak açıklanmalıdır. Bir yangın anında, kim ne yapacağını daha önceden bilmelidir. Ayrıca, bu yönergede yangının çıkmaması için dikkat edilecek hususlar ve personelin eğitimini amaçlayan basit bilgiler de bulunmalıdır. Yangın durumundaki organizasyon şekli de açık olarak belirlenmeli ve yönerge içinde mevcut önlemler yerleşim projesi üzerinde gösterilmelidir. Kontrol sistemi, periyodik eğitim ve tatbikatlar, haberleşme sisteminin organizasyonu, malzemelerin bakımı, test edilmesi, günlük, haftalık, aylık ve yıllık kontrol cetveller hazırlanmalı ve yönerge içinde sorumlular belirtilmelidir.
Yayınlanma Tarihi: 12/4/2020