Yüzde 90 Tasarruf Sağlayan Pasif Evler
Pasif ev yapı standardı, tasarım aşamasından itibaren binalarda enerji verimliliğini göz önünde bulunduran uluslararası enerji etkin tasarım standartlarından biridir. Enerjiyi maksimum düzeyde verimli kullanan pasif evler 90’lı yılların başında Dr. Wolfgang Feist tarafından Almanya’da geliştirilmiş ve ilk örneği olan Darmstadt Kranichstein 1991 yılında inşa edilmiştir. Avrupa’da farklı iklim bölgeleri üzerinde 250 adet proje geliştirilerek performansları gözlemlenmiş ve bu gözlemlerin başarılı sonuçlanmasının ardından pasif ev konusu tüm Avrupa tarafından benimsenen ve uygulanan bir kavram haline gelmiştir.
Yıllar içinde gelişen sistemin işlerliği kabul edildikten sonra 1996 yılında Dr. Wolfgang Feist tarafından Almanya’da Pasif Ev Enstitüsü (Passive House Institute-PHI) kurulmuştur. Bu noktadan sonra dünya genelinde, özellikle Avrupa’da yoğunlaşmış şekilde, farklı iklim örneklerinde on binlerce pasif ev örneği üretilmiştir.
Çoğunluğu Almanya ve Avusturya olmak üzere dünya genelinde 50 binin üzerinde sertifikalı pasif ev inşa edilmiştir. Almanya ise halihazırdaki yapı standardının pasif ev kalitesine yakın olması ve kavramın oradan yayılması sebebiyle bu konuda öncü durumdadır.
Almanca “passivehausen” teriminden gelen pasif ev, konforlu, ekonomik, çevre dostu ve enerji verimli evler için kullanılan bir bina standartıdır. Pasif ev, aktif ısıtma ve soğutma sistemleri olmaksızın konforlu bir iç ortamın sağlanabileceği bir evdir.
Pasif ev tasarım ilkeleri sadece konut sektöründe uygulanmak için değildir. İlkelerin; ticari, endüstriyel, toplum merkezleri, apartmanlar, okullar ve kamu binaları için de uygulanması mümkündür. Ayrıca pasif evler betonarme, çelik, ahşap ve prefabrik olmak üzere tüm taşıyıcı sistemlerle çözümlenebilmektedir.
Pasif ev yaklaşımı, diğer yandan, yalnızca ısı tasarrufuyla sınırlı kalmıyor; ekoloji, iç hava kalitesi, akustik ve görsel konfor, yangın güvenliği vb. faktörleri de göz önüne alarak bütüncül bir yaklaşım sergiliyor.
Her bina türüne adapte edilebilen ve enerji verimliliğini temel alan bir yapı standardı olarak tanımlanan ‘pasif ev’ kavramı Türkiye için ise oldukça yenidir.
Almanya’da yer alan Darmstadt Pasif Ev Enstitüsü’nün vermiş olduğu standartlara uygunluklarına göre sertifikalandırılan Pasif Evler, tasarım aşamasından uygulama ve malzeme seçim süreçlerine kadar enerji verimliliği ve konfor koşulları gözetilerek yapılmaktadır.
Pasif Evler vasıtasıyla, Türkiye’deki standart binalara oranla, ısıtma ve soğutmada yüzde 90’lara varan oranda tasarruf sağlanabilmekte. Bugün ülkemizdeki konutlarda ısınmak için bizden çok daha soğuk bir iklime sahip olan Almanya’ya göre 10 kat daha fazla enerji harcanıyor. Yalıtımsız binalar, sadece ısınmak için, pasif evlere göre 20 kat daha fazla enerji tüketiyor.
Enerji verimliliği konusunda çağın en büyük gelişmelerinden biri olarak nitelendirelebilecek olan Pasif Ev yapı standardı diğer sertifikasyon metotlarından farklı olarak, tasarım aşamasından itibaren binada enerji verimliliği, doğru detay çözümleri ve konforu gözeten bir metot.
Pasif Ev, giderek önem kazanan geleceğin inşaat tasarımlarından biridir. Aktif ısıtma sistemine ihtiyaç duymayan ve bu sayede çok düşük enerji maliyetleri çıkaran ayrıca yaz kış demeden tam konfor sağlayan ev tipleridir. Konforlu, çevre dostu, ekonomik ve enerji verimli uluslararası bir bina standardıdır.
Pasif ev standardını yeni projelerde olduğu gibi mevcut yapıları iyileştirmek için de uygulamak mümkündür. Pasif Ev Enstitüsü’nün geliştirdiği “EnerPHit” standardıyla, hali hazırda kullanılmakta olan binalar da doğru detay çözümlerinin entegrasyonu ve doğru mühendislik hesapları ile enerji verimli hale gelebilmektedir.
Pasif bir evde, binanın kendisi ve mekanik sistemleri tek bir sistem olarak ele alınmaktadır. Sıcak ve soğuk ile eski ve taze hava arasındaki sistemde gerekli dengenin korunmasına yardımcı olmak için mimarlar ve mühendisler, pasif evleri tasarlamak ve öngörülen enerji kullanımını belirlemek için sofistike bir yazılım kullanırlar. Yazılım, pencerelerin optimum boyut ve konumlarından ve havalandırma sistemi için önerilen kapasiteden, kaliteden ve verimden ödün vermeden inşaat maliyetlerini en aza indirmeye yönelik önerilere kadar her şeyi belirlemeye yardımcı olur.
Pasif Evin Temel Özellikleri Nelerdir?
Pasif evler ısıtma ve soğutmayı çok az miktarda enerji kullanarak sağlar ve sakinlerine konforlu bir yaşam alanı sunarlar. Bu konfor ve enerji verimliliğinin elde edilmesini sağlayan başlıca prensipler ise şöyle sıralanabilir;
- Bir pasif ev yenilenebilir enerji sistemine sahip olmalıdır. Yani ev kendi ihtiyacı olan enerjiyi yenilenebilir enerjiden karşılayabilecek şekilde planlanmalı ve uygulanmalıdır.
- Pasif evlerde enerji kaybı en aza indirilmeli, evin harcadığı enerji minimum seviyelerde tutulmalıdır. Dolayısıyla bir pasif evde en üst seviyede yalıtım yapılmalıdır. Pasif evin en önemli bileşeni, bina zemininin etrafına, beton döşemenin altına, sürekli olarak saran ve iç ve dış mekânlar arasındaki ısı transferini azaltan yüksek verimli bir yalıtım tabakasıdır.
- Pasif evlerin en kritik noktalarından biri hava sızdırmazlığı konusudur. Hava sızdırmazlığı detay çözümlerinde sağlanmalıdır. Pasif evler, küf oluşumuna neden olabilecek, hava kalitesinin ve hatta yapısal elemanların etkilenmesine neden olacak havanın inşaatın içine girmesini önlemek için hava geçirmez bir yapıya sahiptir.
- Binanın enerji kaybetmediğinden, hava sızdırmazlığının sağlandığından emin olunduktan sonra, ısı geri kazanımlı mekanik havalandırma binaya entegre edilir.
- Pasif ev tasarımının bir diğer önemli bileşeni, konforlu, tutarlı sıcaklık ve nem seviyesini korumak için kirli havayı temizleyen verimli merkezi havalandırma sistemine sahip olmasıdır.
- Pasif ev tasarımı için verimli pencereler şarttır. Kullanılan özel pencereler iklimden iklime değişir, ancak düşük camlı, argon gazı ve yalıtımlı çerçevelerle üç katmanlı camlar yaygın olarak kullanılmaktadır. Dünya genelindeki Pasif Ev uygulamalarında konseptin kendisi tüm iklimler için aynıdır. Ancak detaylar yerel iklim özelliklerine göre uyarlanır. Alaska’da Pasif Ev standardını karşılayan bir bina ile Türkiye’deki bir Pasif Ev elbette aynı olmayacaktır.
Peki bunca çabaya değer mi? Tüm bu zorlu şartları yerine getirmek ve testlerden geçerek sertifikaya ulaşmak aslında büyük bir kazanç sağlıyor. Çünkü Pasif Evler, geleneksel evlere göre yüzde 90’lık bir enerji tasarrufu sağlıyor. Enerjinin hayati önem taşıdığı günümüz şartlarında enerji bağımsız yaşam alanları kurtarıcı niteliğinde sayılabilir.
Türkiye’deki Durum
Pasif Ev ve Sıfır Enerjili Evler konusunda Türkiye henüz yolun çok başında. Türkiye’de yapımı tamamlanan iki adet Pasif Ev Projesi yer alıyor. Bunlardan ilki Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları Merkezi. Bir diğer proje ise UNDP ve GAP ortaklığında, 1970’lerde inşa edilmiş bir binanın Pasif Ev standardının EnerPHit kategorisinde renove edilerek Enerji Verimliliği Daire Başkanlığı’nın kullanacağı Kuluçka Merkezi’ne dönüştürülmesi projesi.
Pasif Ev standartı ülkemizde yeni gelişmekte olan bir kavram ve dolayısıyla bu konuda ürün geliştirme pazarı da gelişmekte. Türkiye’de Pasif Ev Standardının gelişmesi amacıyla 2012 yılında SEPEV (Sıfır Enerji ve Pasif Ev Derneği) kuruldu. Dernek, Pasif Ev Enstitüsü’nün ve Dr. Wolfgang Feist’in ortak girişimi olan Uluslararası Pasif Ev Derneği’ne bağlı bir kuruluş olarak, malzeme tedarikçileri, mimarlar, mühendisler ve uygulamacıların buluşabileceği, bilgi paylaşımında bulunabileceği bir platform olma özelliği taşıyor.
Geleceğın Evinde Ytong Çözümleri
Fransa’nın Creuse şehrinde, kırsal bir alanda orman içerisinde inşa edilen bu eşsiz proje, Fransa ve yurtdışında kendi türünde bir ilki temsil ediyor. Enerji verimliliği açısından %100 bağımsız ve çok daha az enerji tüketen yapı, ‘La Maison du Futur’ yani Geleceğin Evi olarak tanımlanıyor. Proje, Fransız Avenidor şirketinin kurucu ortağı Steven Kaszuba stratejik direktörlüğünde geliştirilmiş bir prototip konut olma özelliğini taşıyor.
Dünyada tamamen bağımsız ve enerji tasarrufu açısından en yüksek ‘Pasif Premium Build’ etiketini alan Avenidor şirketi tarafından hayata geçirilen Geleceğin Evi projesi kendi alanında bir ilki temsil ediyor. Avenidor evi, Geleceğin Evi ya da Mavi Ev olarak da ifade edilen proje herhangi bir ağa bağlı olmaksızın kendi enerjisini üreten/koruyan örnek bir Pasif Ev...
Ormanlarla çevrili, göletlerle süslenmiş 24 hektarlık bir arazide yer alan Pasif Ev, Sürdürülebilir Habitat Araştırma ve Geliştirme Merkezi’nin geliştirdiği inşaat yöntemleri tarafından test edilerek inşa edilmiş. Avenidor Evi’nin proje yöneticisi ve strateji direktörü Steven Kaszuba, projenin ortaya çıkış amacını ‘Verimli, iklim şartlarına dayanıklı, sürdürülebilir binalar üretmek ve geliştirmek’ şeklinde oldukça sade ve net bir şekilde ifade ediyor. Yapıların verimliliği, iklime uygun oluşu, çevrede olabildiğince az etki yaratan tasarım yöntemleri sayesinde gelecekte de yaşanılabilir olmaları gerektiğinin altını çizen Kaszuba Avenidor Evi’nin sürdürülebilir, sıfır enerjili pasif evler için iyi bir emsal oluşturduğunu da belirtiyor.
İnşaat işlemleri ile birlikte toplam iki yıllık bir çalışma sonrası ortaya çıkan bu olağanüstü proje Passive Premium sertifikasını alan ilk ev olma özelliğini taşıyor. Görünüş olarak Fransa’nın Colmar kasabasının tipik ev biçimlerinden esinlenen ev; fikir, doğru malzeme ve gelişmiş ekipmanlarla yapılmış bir yapıya verilen klasik bir tarzın teknik olduğu kadar görsel olarak da çekiciliğini yansıtıyor.
Yüksek Performanslı Duvarlar İçin Ytong Geleceğin evi için inşai uygulamalarda en önemli seçimlerden birisi evin duvar kısımları için seçilecek malzemenin uygunluğu idi. Öyle ki yapı performansını kontrol edecek, mevcut iklime karşı tüketilecek enerjiyi en aza indirgeyecek ve yapı ömrünü uzatacak bu temel malzeme için Avenidor firması ilk olarak Ytong’a odaklandı.
Zaman içinde verimli ve dayanıklı çözümler sağlayan ve aynı zamanda gri enerji çıkışına sahip Ytong, direnç ve yalıtım gücü sayesinde pasif ev yapımında istenen çözümleri başarıyla sunuyor.
İnşaat sırasında; kullanımı kolay, yüksek yalıtım değerine sahip ve VOC içermeyen, hava alabilir (su buharını geçiren) 36,5 cm kalınlıkta ve 350 kg/m³ yoğunluktaki Ytong bloklar özel tutkalı ile ince bir derz oluşturacak biçimde örülerek, hassas doğrama çerçevelerine de iyi bir bağlantıya olanak sağlayacak şekilde uygulanmış. 6 kWh / m2 / yıldan daha az enerji tüketmek üzere tasarlanan evde ısıtma veya klima sistemlerinden tahliye edilen su banyo ve tuvaletlerdeki enerji geri kazanımı sistemleri sayesinde tahliye edilen su, ısı eşanjörleri sayesinde ideal duş sıcaklığına ulaşmak için harcanacak enerjiyi büyük ölçüde sınırlanmaktadır.
Laboratuvar şeklinde organize edilen bu mavi pasif evin performansını izlemek ve kontrol etmek için bir ev modemiyle SETIM tasarım ofisi tarafından işlenerek veriler kaydedilmektedir.
Pasif Yapı Etiketi
‘Avenidor Geleceğin Evi’ Alman Passivhaus Enstitüsü tarafından oluşturulan binalar için enerji performans etiketinin gerekli şartlarını sağlayarak en yüksek sertifikasyon olan Premium seviyesine ulaşmayı başarmış.
Kaynaklar:
- https://www.avenidor.com/a-passive-house-prototype-in-cellularconcrete-alsacian-type-news.html
- http://ladigitale23.canalblog.com/archives/2018/03/11/36219056.html
- https://www.francetvinfo.fr/monde/environnement/video-on-ateste-une-maison-100-autonome-et-qui-consomme-tres-peu-denergie_2688140.html
- https://france3-regions.francetvinfo.fr/nouvelle-aquitaine/creuse/maison-du-futur-creuse-1369979.html
Yayınlanma Tarihi: 2/20/2019