Piknik Works, “Sarının İzi” projesinde Ytong’un “uyumlu/uyarlanabilirlik” ve “güvenilirlik” özelliklerini mimari unsurlarla bir araya getirdikleri bir anlatım yolu izliyor.
2016 yılında Oğul Öztunç ve Atıl Aggündüz tarafından kurulan Piknik Works; mimarlık, grafik tasarım ve görsel sanatların kesişiminde yer alan çok yönlü, multidisipliner bir tasarım ofisi. İTÜ Mimarlık Fakültesi'nden mezun olan ikilinin yaratıcı yolculuğu, hayal gücü ve iletişim için birincil araç olarak çizimin ifade edici mecrası aracılığıyla ortaya çıkıyor.
Piknik Works'ün kendine özgü tarzı, günlük yaşamın nüanslarından ilham alan ince detaylı el çizimlerinin ve mimari yaklaşımın bir birleşimini yansıtıyor. Kendi stilleriyle özdeşleşen “elektrik mavisi” sanat, mimari ve grafik tasarım arasındaki geleneksel sınırları aşarak tüm yaratımlarını aynı görünümü veren bir bütünleştirici güç olarak tasarımlarında konumlanıyor.
Ekibin misyonu, günlük varoluşun inceliklerini derinlemesine incelemek, çağdaş kent yaşamına yeni bakış açıları sunmak ve bunları ilgi çekici bir görsel dille anlatmak üzerine temelleniyor. Çağdaş kent yaşamının beklenmedik yönlerinden ilham alarak yaratıcılığın ve iç görünün sınırlarını zorlamaya çalışan ekibin tasarımları biçim ve işlevi bir araya getirerek ortaya çıkıyor, geleneksel tanımların ötesine geçerek bir amaç doğrultusunda hayat bulan anlatı mekânları yaratmayı hedefliyor.
2019 yılından bu yana mimari ve grafik tasarım çalışmalarının yanı sıra “Performatif Çizim” serisiyle Piknik Works; İstanbul, Stockholm ve Kudüs gibi dünyanın çeşitli yerlerinde gerçekleştirdikleri performanslarla, görsel hikâye anlatımı ile mekânsal boyutlar arasındaki karmaşık ilişkiyi araştırıyor. Her performansın sınırlarını zaman, mekân, konu, beden ve izleyici gibi faktörlerle tanımlayan ve çizim sanatını her seferinde yeniden tanımlayan bir yolculuk olarak gören Piknik Works için çizim sadece yaratıcı bir süreç değil; fiziksel ve zihinsel bir dönüşüm, sınırsız olasılıkların keşfi olarak konumlanıyor. Ekip, bu sanatsal araç aracılığıyla mekânın koşulları ve yaratıcı yolculuklarını çerçeveleyen anlatı teması tarafından şekillendirilen çeşitli temaları araştırıyor.
Apple, Google, İ.B.B., Nike, Arçelik, Vitra, Anadolu Efes, Colgate, IKSV, Macro Center, Arkitera, Swedish Institute gibi markalarla iş birliği bulunan Piknik Works için duvarlardan pencerelere, zeminlerden tavanlara ve mobilyalara kadar mimari unsurlar, tuval görevi görerek mekânın hem fiziksel hem de anlamsal bütünlüğünü dönüştürmelerine, yeniden yazmalarına ve yeniden inşa etmelerine olanak tanıyor. Sanatsal ifade, mimari yaklaşım ve yenilikçi tasarımın birleşiminden ortaya çıkan sınırsız yaratıcılıkla ekip; kentsel dünyamızı algılama ve onunla etkileşim kurma biçimimizi yeniden tanımlıyorlar.
Piknik Works, “Sarının İzi” projesinde Ytong’un “uyumlu / uyarlanabilirlik” ve “güvenilirlik” özelliklerini mimari unsurlarla bir araya getirdikleri bir anlatım yolu izliyor.
Piknik Works, Ytong'un “uyarlanabilirlik” kavramı üzerinde çalışırken markanın yalnızca bir yapı malzemesi olarak görüldüğü geleneksel algıyı geride bırakıyor. Bunun yerine, "Performatif Çizim" serisinde olduğu gibi Ytong bloklarını yeni "tuval-mekânlar" için temel yapı taşları olarak ele alarak alışılmadık mekânlar ve nesneler için bir tuval haline getiriyor. Bu stratejik değişimle mimarinin ötesine geçen, sanatı kucaklayan bir yaklaşım benimseyerek malzemenin potansiyelini keşfediyor.
Uyarlanabilirlik temasını ele alırken ekip, Ytong'un fiziksel özelliklerinden ve teknik avantajlarından yararlanarak her türlü eylem biçimine sorunsuzca uyum sağlayabilen mekanlar yaratmak için mekânın dönüşümünü derinleştiriyor. Bu strateji ile Ytong’un mimari alanda öncü ve yenilikçi gücü izlemeye açılırken malzemenin teknik özellikleri ve mekanları şekillendirmede temel bir unsur olarak hizmet etme konusundaki olağanüstü yeteneği tasarımın temelini oluşturuyor.
Ytong'un hafif beton yapısı, Piknik'in esnek mekanlar yaratma stratejisine uyumlu olmasıyla bu malzeme, ekibin mimari projelerde modüler tasarım potansiyelini ortaya çıkarttığı gibi tasarımlarında da mekânların değişen ihtiyaçlara göre evrilme kapasitesini yansıtıyor.
Tasarımda çeşitli farklı formlarda kullanılan Ytong blokların yarattığı canlı alan tasvir ediyor. Bloklar bir araya geldikçe, sadece ayırt edici değil aynı zamanda uyarlanabilir olan benzersiz bir yapılar oluşturuyor. Piknik, blokları ekleyerek, çıkararak veya döndürerek Ytong’un farklı alanlara ve yaşamlara uygunluğunu temsil ediyor.
Modern yaşamın sürekli gelişen ihtiyaçlarını dönüştüren, uyarlayan ve sorunsuz bir şekilde karşılayan alanların arkasındaki itici güç olarak Ytong bu tasarımda konumlanıyor. Bir yapı oluşturmanın ötesine geçerek Ytong’un sınırsız potansiyeli dönüştürülebilir ve adapte edilebilir niteliklere sahip oluşuyla aktarılıyor.
Ytong için “güvenilirlik” kavramını değerlendirirken yine Ytong blokları “tuval-mekanlar” olarak değerlendiren Piknik Works, Ytong’un insanların kendilerini güvende hissedip en değerli anlarını yaşadıkları mekanları yaratma potansiyeline odaklanıyor.
Tasarımda tek bir bütün üzerinden oluşan, detaylarla öznelleşen alanlarıyla görülen ev sadece fiziksel bir alanı değil, duygusal bir sığınak ve güvenli bir limanı simgeliyor. Blokların birleştirilmesi ile inşa edilen ev, içerisindeki detaylarla ve tasarımla kişisel bir dokunuş kazanırken, Ytong’un sağlamlığı ve dayanıklılığı ise bu mekânın uzun ömürlü ve güvenilir bir alan olduğunu vurguluyor.
Bir yapının duvarları içinde insanın en rahat haliyle var olabildiği, konforla uyuyabildiği ve sunduğu hisle en güvende hissedilen alan olan yuvaların temeline Ytong’u alan bu tasarım, bu duyguyu iç mekanlara yayarak Ytong’un çevresi ve dış mekanıyla da uyumlu bir arayüz oluşturmasını vurguluyor.
Tasarım, Ytong blokların kullanımını insanın özel anlarını yaşadığı mekanları oluşturması, bu mekanların kişiselleştirilebilir ve adapte edilebilir özellikler taşımasıyla “güvenilirlik” kavramını ortaya koyuyor.